İzmir mutsuzlaşıyor

İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, Yereliz TV YouTube kanalında katıldığı programda İzmir'in mevcut durumu ve Türkiye'deki siyasi iletişim sorunları hakkında açıklamalarda bulundu.

Günümüzde geleneksel medyanın gözünden çok şey kaçtığını ve Yereliz TV gibi dijital medyada kitlelerin sesini duyuran kanalların oldukça büyük bir şans olduğunu söyleyen Yaldız, “Eskiden küçük detayların peşinde koşan medyamız artık ne yazık ki kendisine çizilen alanlardaki kadar haber yapabiliyor, konuşabiliyor, tartışabiliyor. Dolayısıyla bugün neyin gözden kaçtığını bilme şansımız yok. Artık güvenlik kameraları olmasa belki ana haberler bile çıkmayacak” dedi. “Artık sadece muhalefetin yanlışları konuşuluyor” 25 sene önce olsaydı bugün anaakım medyada yayınlanan haberlerin hiçbirine yer verilmeyeceğinden söz eden Yaldız, geçmiş dönemde gerçek gündemi konuştuklarını vurguladı. Yaldız, “Şimdi ancak ve ancak muhalefetin yanlışları konuşulabiliyor ki onlar da biraz abartılarak. Cumhur İttifakı diye tabir ettiğimiz kesimin hataları, yanlışları, eksikleri konuşulamıyor. En büyük en çok gözden kaçan şey bence bu. Yani hükümetin eksiklikleri gözden kaçırılıyor” diye konuştu. Türk medyasına ve yargısına olan güvensizliğin nasıl çözülebileceğini aktaran Yaldız, “Türkiye'de 2017 Nisan ayında girilen başkanlık sisteminden bir biçimde dönülürse, her şeyin tek elde toplandığı, yetkinin tek adamda toplandığı sistem tartışmaya açılırsa, yetkilerin bir bölümü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde aktarılırsa ve tabii ki en önemlisi de hukuk sistemi yeniden fabrika ayarlarına döndürülebilirse yargıya olan güven sağlanırsa bir şeyler düzelebilir” dedi. “Şu anda Türk yargısına ne yazık ki Türk insanı güvenmiyor” Yaldız, “Şu anda Türk yargısına ne yazık ki Türk insanı güvenmiyor. Yani Türk yargısının adalet dağıttığına olan inanç her geçen gün daha da geriye gidiyor. Yani son birkaç yılda yüzde 30'lar seviyesinden eminim şu an bir araştırma yapsak yüzde 20'leri zor görüyor. Yani iktidar partisine oy veren seçmenin bile bir bölümü Türkiye'de yargının işini doğru yapmadığı konusunda hemfikir. Dolayısıyla bu en büyük problem. Çünkü ‘Adalet mülkün temelidir’ oradaki mülkten kasıt devlettir. Adalet devletin temelidir. Dolayısıyla adaleti sağlarsak, demokrasiyi sağlarsak, Türkiye Büyük Millet Meclisi tekrar milletin kendi kendini yönettiği bir irade merkezi haline getirmeyi başarabilirsek, yeniden o gözden kaçırdığımız detayları Türk milleti görmeye başlayacaktır. Şu an göremiyoruz” diye konuştu. “İzmir giderek mutsuz bir kent haline gelmeye başladı” Yaldız’ın verdiği verilere göre, İzmir’de yaşamaktan memnun olanların oranı 10 yıl önce yüzde 80-90 iken, günümüzde bu oran yüzde 60-65 seviyelerine gerilemiş durumda. Bir zamanlar "ilklerin şehri" olarak anılan İzmir’in, bugün hem merkezi hükümet hem de yerel yönetimlerle yaşadığı kopukluk nedeniyle halk memnuniyetinin hızla düştüğü bir kent hâline gediğini belirten Yaldız, İzmir’in son 20-25 yıllık süreçte siyasal iktidarlarla yaşadığı problemler nedeniyle göz ardı edildiğini söyledi. Yaldız, “İzmir ötekileştirilmiş bir kent haline ne yazık ki geldi. Evet, kamu yatırımları bakımından sayabileceğimiz pek çok şey var. Ama merkezi hükümetin İzmir'e bakışı hep sorunlu oldu. Zaman zaman düzelten, düzeltmeye çalışan aktörler olsa da İzmir'le ilgili olumlu gelişmeler olsa da İzmir son 20-25 yılında iktidar partisinin kabinesinde bakanlıkta bile yer verilmeyen bir şehir. Yaklaşık 4 yıldır İzmir'in kabinede bir bakanı olmadığını biliyor musunuz? Madalyonun diğer yüzüne geçtiğimiz zaman yerel yönetimler açısından da durum çok sağlıklı değil. Yani 25 yıldır kesintisiz Sosyal Demokratlar tarafından yönetilen bir şehir. Yerel yönetimlerin hizmet performansı ortada. Şimdi biz 1,5 yıldır İzmir'de ne görüyoruz? Sabah gözümüzü açıyoruz grev, akşam gözümüzü açıyoruz işçi eylemi” şeklinde konuştu. "Sokağa elbise giydirmeye çalışan siyaset başarısız olur" Türkiye’de siyasal iletişimin en büyük sorununun halktan kopmak olduğunu vurgulayan Yaldız, “sokağa yeterince kulak vermiyorlar. Sokağa gündem dayatamazsınız, sokaktaki gündemi ölçmek, sokağın nabzını ölçmek durumundasınız. Sokağa elbise giydirmeye çalışan anlayışın başarılı olma şansı da yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi sokağa kendi elbisesini giydirmeye çalıştı. Bugün pek çok şeyi yaşıyorsak 14 Mayıs öncesi yapılan o hatayla beraber yaşıyoruz.” dedi. “Siyaset veriye dayalı olmalı” Araştırmaların siyasete yön vermesi gerektiğini belirten Yaldız, iki tür anketin dolaşımda olduğunu söyledi. Bunların gerçek veriler ve manipülasyon amaçlı veriler olduğunu aktardı. Kendi çalıştıkları kurumlara daima sahanın gerçek beklentilerini sunduklarını belirten Yaldız, bu verilerin yalnızca seçim tahminlerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda stratejik planlama aracı olarak kullanılması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’yi Z kuşağına emanet etsek çok daha huzur içerisinde yaşarız” Halkın nasıl bir lider aradığı sorusuna yanıt veren Yaldız, Türkiye’nin gençlere güvenmesi gerektiğini söyledi. Yönetimin 40’lı yaşlara indirilmesinin Türkiye açısından büyük bir başarı olacağını söyleyen Yaldız, “Gençlerin birbiriyle iletişim problemleri yok. Gençler birbirlerini ötekileştirmiyorlar. Türkiye’yi Z kuşağına emanet etsek çok daha huzur içerisinde yaşarız. Yani birbirlerine sabah akşam parmak sallamazlar. Ülkenin bir bölümünü sürekli terörist ilan etmezler çünkü gençler içinde bulunduğumuz bu iletişim çağında bütün o iletişimin enstrümanlarını sonuna kadar kullanıyorlar. Türkiye'de ve dünyada gençler iş başına gelmiş olsalar daha huzur içerisinde, daha barış içerisinde, daha diyalog içerisinde bir dönemin başlayacağını kendi adıma umuyorum” şeklinde konuştu

i̇ntegral araştırma şirketi koordinatörü ümit yaldız yereliz tv youtube kanalı izmir yereliz tv cumhuriyet halk partisi siyaset