Yaratık
Bornova Gündem Köşe yazarımız Salim Yılmaz, bu haftaki köşe yazısında toplumsal yaşamı, birlikte yaşamın önceliklerini, yaşadığı bir olayı anlattı. Keyifli bir Pazar Yazısı okumanız dileğiyle
26 Aralık 2021 - 10:28
YARATIK
Atatürk Caddesi sahil boyunca uzanır köyde. Yürüyüş rotamdır, denizi sağıma ve soluma alıp gider gelirim mavilik boyunca. İki elin parmaklarını geçmeyecek kadar sokak da dik keserler caddeyi. Hah! İşte bu sokaklardaki evlerin birinden çıktı yaratık.
Yürüyüşteydim, anlatacaklarımın tümüne şahit oldum maalesef, kimi edebi dokunuşlar dışında gerçektir!.
Evden çıkar çıkmaz kallavi bir balgam bıraktı sokağa yaratık. Sahil yoluna varıp sağa döner dönmez son yudumunu aldığı soda şişesini caddenin denize karşı kaldırımına fırlattı. Bir karınca kolonisinin yeryüzüne açılan kapısını kapattı şişe..
''Senin geçmişini …. !''
Çok ama çok kızan işçi karıncalar baharla birlikte dışarıya çıkabilmek için başka bir kapı açmak zorunda kalacaklardı.
Yaylanarak köyün kahvesine doğru yürüyordu yaratık, ben de hemen arkasında.
Kirden rengini kaybetmiş kot pantolonunun kıç cebinden sigara paketini çıkardı. Son kalan sigarayı dudaklarına götürüp yakmadan önce o paketi sahile doğru fırlattı. Küçük yengeç tam o anda iki kıskacını kendisini tehdit eden kediye karşı öne doğru birleştirmiş ki paket kendisinden hiç beklenmeyecek bir akrobasi hareketiyle kelepçe oldu kıskaçlarına!
''Allah cezanı versin yaratık!.''
Çok değil saniyeler önce hırlaştığı tekir kedinin yardımıyla kurtuldu sigara paketinden. Hasmıydı belki, ama delikanlıydı tekir!.
''Yarın devam ederiz birader. Geçmiş olsun.''
Yaratık köyün tek bakkalından yeni bir paket sigara aldı bu arada. Tam karşısında köyün en baba çöp toplama noktası vardı, yan yana sıralanmış dört çöp konteynırı!. Tınmadı bile. Açtığı paketin ifrazatını belli aralıklarla Atatürk Caddesi'ne saçıp kahveye doğru seyirtti.
Kahvede dikkatler televizyondaydı. Dolar almış başını yürümüş, avro adeta depara kalkmıştı. Sırıttı! İki gün önce ''Sahibinden bilmem ne'' sitesinde yüzbin avro bedelle satışa çıkardığı kıçı kırık arazisinin satış fiyatını yüzotuzbin avro olarak güncelledi. Tam o anda bakan Kurtulmuş, dövize gerdan kıranlara en haşin haliyle ''Ahlaksızlar'' diye verip veriştirmekteydi!. Kahvede de en çok yaratık böğürdü : Ahlaksızlar!!!
Atatürk Caddesi sahil boyunca uzanır köyde. Yürüyüş rotamdır, denizi sağıma ve soluma alıp gider gelirim mavilik boyunca. İki elin parmaklarını geçmeyecek kadar sokak da dik keserler caddeyi. Hah! İşte bu sokaklardaki evlerin birinden çıktı yaratık.
Yürüyüşteydim, anlatacaklarımın tümüne şahit oldum maalesef, kimi edebi dokunuşlar dışında gerçektir!.
Evden çıkar çıkmaz kallavi bir balgam bıraktı sokağa yaratık. Sahil yoluna varıp sağa döner dönmez son yudumunu aldığı soda şişesini caddenin denize karşı kaldırımına fırlattı. Bir karınca kolonisinin yeryüzüne açılan kapısını kapattı şişe..
''Senin geçmişini …. !''
Çok ama çok kızan işçi karıncalar baharla birlikte dışarıya çıkabilmek için başka bir kapı açmak zorunda kalacaklardı.
Yaylanarak köyün kahvesine doğru yürüyordu yaratık, ben de hemen arkasında.
Kirden rengini kaybetmiş kot pantolonunun kıç cebinden sigara paketini çıkardı. Son kalan sigarayı dudaklarına götürüp yakmadan önce o paketi sahile doğru fırlattı. Küçük yengeç tam o anda iki kıskacını kendisini tehdit eden kediye karşı öne doğru birleştirmiş ki paket kendisinden hiç beklenmeyecek bir akrobasi hareketiyle kelepçe oldu kıskaçlarına!
''Allah cezanı versin yaratık!.''
Çok değil saniyeler önce hırlaştığı tekir kedinin yardımıyla kurtuldu sigara paketinden. Hasmıydı belki, ama delikanlıydı tekir!.
''Yarın devam ederiz birader. Geçmiş olsun.''
Yaratık köyün tek bakkalından yeni bir paket sigara aldı bu arada. Tam karşısında köyün en baba çöp toplama noktası vardı, yan yana sıralanmış dört çöp konteynırı!. Tınmadı bile. Açtığı paketin ifrazatını belli aralıklarla Atatürk Caddesi'ne saçıp kahveye doğru seyirtti.
Kahvede dikkatler televizyondaydı. Dolar almış başını yürümüş, avro adeta depara kalkmıştı. Sırıttı! İki gün önce ''Sahibinden bilmem ne'' sitesinde yüzbin avro bedelle satışa çıkardığı kıçı kırık arazisinin satış fiyatını yüzotuzbin avro olarak güncelledi. Tam o anda bakan Kurtulmuş, dövize gerdan kıranlara en haşin haliyle ''Ahlaksızlar'' diye verip veriştirmekteydi!. Kahvede de en çok yaratık böğürdü : Ahlaksızlar!!!
FACEBOOK YORUMLAR